Wikileaks belgelerinde Türkiye!

Guardian’ın internet sitesine koyduÄŸu belgelerde Türkiye ile ilgili de çok sayıda bilgi yer alıyor. Bunlar arasında İsrail’in Türkiye’nin uyguladığı politikalardan duyduÄŸu rahatsızlığı ABD’ye iletmesi yer alıyor.

Ayrıca, Azerbaycan Devlet BaÅŸkanı İlham Aliyev’in de Türkiye’nin bir enerji merkezi olmaması için Rusya ile gaz anlaÅŸması yaptıklarını söylediÄŸi de belirtiliyor. Belgeler arasında DışiÅŸleri Bakanı Ahmet DavutoÄŸlu ve DışiÅŸleri Bakanlığı MüsteÅŸarı Feridun SinirlioÄŸlu’nun ABD’li yetkililerle yaptığı görüşmelerin tutanakları da bulunuyor.

Elde edilen belgeler arasında Ankara’dan gönderilenler sayı olarak en üst sıralarda yer alıyor. Guardian’ın sitesine göre, Wikileaks, Ankara’dan Washington’a gönderilen 7 bin 918 belgeyi ele geçirdi.

Belgelerin Türkiye ile ilgili bölümlerinin detayları:

İSRAİL’İN ENDİŞESİ

— 31 AÄŸustos 2007 tarihli bir belgede, aynı yılın 17 AÄŸustos günü İsrail gizli servisi Mossad’ın BaÅŸkanı Meir Dagan ile ABD DışiÅŸleri Bakan Yardımcısı Burns arasında yapılan toplantının tutanağı görülüyor.

Toplantıda iki yetkilinin OrtadoÄŸu’daki son durumu ele aldıkları ve özellikle İran konusunun üzerinde durdukları ortaya çıktı.

TutanaÄŸa göre, Dagan, Burns’e Türkiye’ye baktığı zaman ülkedeki İslamcıların giderek ivme kazandıklarını gördüğünü söyledi.

Belgede, “Dagan burada sorulması gereken esas sorunun kendisini Türkiye’nin laik kimliÄŸinin savunucusu olan ordunun bu duruma daha ne kadar sessiz kalacağı olduÄŸunu ifade etti” denildi.

Yine aynı belgeye göre, İran’la ilgili olarak Dagan, güç kullanarak rejim deÄŸiÅŸikliÄŸine gidilmesi için daha fazlasının yapılması gerektiÄŸi yönündeki görüşünü dile getirdi.
— 25 Åžubat 2010 tarihli Azerbaycan ile ilgili bir baÅŸka belgede de Türkiye’nin bahsi geçiyor. Belgede, Azerbaycan Devlet BaÅŸkan İlham Aliyev’in ABD DışiÅŸleri Bakanı Yardımcısı Bill Burns ile yaptığı görüşmenin detayları yer alıyor.

Belgede, Aliyev’in Rusya Devlet BaÅŸkanı Dimitri Medvedev ile BaÅŸbakan Vladimir Putin arasındaki iliÅŸkiyi tanımlarken “kaba bir sokak aÄŸzını” kullandığı belirtildi.

Aliyev’in Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaÅŸma süreci ve DaÄŸlık KarabaÄŸ sorunuyla ilgili görüşlerini dile getirirken de aynı üsluba baÅŸvurduÄŸu ifade edildi.

Belgede, “Aliyev, Burns’e 24 Nisan’ın DaÄŸlık KarabaÄŸ sürecinin yanı sıra Türkiye-Ermenistan normalleÅŸme sürecinin üzerinde ‘Demokles’in Kılıcı’ gibi sallandığını söyledi” denildi.

Aliyev’in ayrıca Türk-Ermeni normalleÅŸme sürecinin DaÄŸlık KarabaÄŸ konusunda ilerleme kaydedilmesi için Nisan ayından sonra ele alınması önerisi yaptığı da vurgulandı. Aliyev, ayrıca KarabaÄŸ konusunda daha da esneklik göstereceklerini söyledi ancak ABD’den Ermenistan üzerindeki baskıyı artırmasını istedi.

Belgede Aliyev’in Putin ile Medvedev arasında bir çekiÅŸme olduÄŸunu hissettiÄŸini söylediÄŸi de yer alırken, “Aliyev, (kaba bir sokak aÄŸzı kullanarak) Azericede bir deyim vardır: İki kelle bir tencerede piÅŸmez” denildi.

Görüşmede Burns, ABD’nin Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleÅŸme sürecinin Erivan’ın DaÄŸlık KarabaÄŸ konusunda daha esnek hareket etmesini saÄŸlayacak siyasi bir zemin yaratacağını düşündüğünü söyledi.

Aliyev, İran’la iliÅŸkilerini “gergin ve istikrarsız” olarak tanımladı. Azeri lider ayrıca, İran’ın Azerbaycan’a yönelik siyasi provokasyonlarının sürdüğünü de ifade etti.

“NABUCCO’YA İHTİYACINIZ VAR MI?”

Toplantıda enerji konusu da ele alındı. Aliyev Türkiye’nin “yapıcı bir tutum” sergilemesi durumunda gaz geçiÅŸ anlaÅŸmasının yapılabileceÄŸini de ifade etti. Aliyev’in bahsettiÄŸi anlaÅŸma Haziran ayında imzalandı.

Belgede, “Aliyev, Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın kısa bir süre önce Azerbaycan devlet petrol ÅŸirketinin baÅŸkanına ‘Neden Rusya ile iliÅŸkilerinizi bozuyorsunuz ki? Nabucco’ya gerçekten ihtiyacınız var mı?’ dediÄŸini de söyledi” denildi.

TÜRKİYE’NİN ENERJİ MERKEZİ OLMASINI İSTEMEDİK

Aynı belgede dikkat çeken bir diÄŸer nokta da Aliyev’in ABD’li yetkiliye Rusya’ya gaz satma anlaÅŸmasının detaylarını aktarması oldu. Belgeye göre Aliyev, bu anlaÅŸmanın “Türk dostlarımıza” doÄŸalgaz dağıtım merkezi yaratmasına izin verilmeyeceÄŸini göstermek için yapıldığını ifade etti.

Belgede, Aliyev, ErdoÄŸan hükümetinden “haz etmediÄŸini” de söyledi.
— 17 Kasım 2009 tarihinde Ankara’da yapılan ve dönemin ABD Büyükelçisi James Jeffrey tarafından gizli belge statüsünde gönderilen tutanakta, Philip Gordon ile DışiÅŸleri Bakanı Ahmet DavutoÄŸlu arasında yapılan ve İran’ın nükleer programını konu edinen bir görüşmenin detayları yer alıyor.

12 Kasım’da yapılan ve 40 dakika süren görüşmede Gordon, DavutoÄŸlu’nu Ankara’nın arabuluculuk çabalarının faydalı ya da mantıklı olmadığına ve İranlılara ciddi müzakerelere baÅŸlamadan zamanla oynama ÅŸansı verdiÄŸine ikna etmeye çalıştı.

İRAN’A İÇERİDE ELEÅžTİRİ, DIÅžARIDA SICAK MESAJ

DavutoÄŸlu İran hükümetinin kamu önündeki tavrını bir kez daha dile getirirken, “İranlıların P5+1in önerilerine prensipte evet dediÄŸini ancak kamuoyunun algısını düzeltmek zorunda olduÄŸunu” aktardı. İran’ın nükleer silah sahibi olması durumunda yaÅŸanabileceklerle ilgili olarak DavutoÄŸlu Türkiye’nin “elbette” bu riskin farkında olduÄŸunu, tam da bu sebepten İranlılarla bu kadar yakından çalıştıklarını söyledi.

Gordon, BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ın açıklamalarının Türkiye’nin meseleyi nasıl gördüğüyle ilgili soru iÅŸaretleri yarattığını söyleyince DavutoÄŸlu bunun farkında olduÄŸunu ancak Guardian’ın son röpotajında ErdoÄŸan’ın söylediklerini doÄŸrudan aktarmadğını belirtti. DavutoÄŸlu, “Sadece Tükiye İran’la açık ve eleÅŸtirel bir dille konuÅŸabilir, çünkü Ankara kamuoyu önünde dostluk mesajları vermektedir” dedi.

Gordon, Ankara’dan yaptırımların dikkate alınmaması durumunda olabileceklerle ilgili güçlü bir mesaj vermesini istedi. DavutoÄŸlu ise ErdoÄŸan’ın Tahran ziyaretinde bu mesajı zaten verdiÄŸini belirtti. Türkiye’nin dış politikasının bölgeye bir “adalet duygusu” ve “vizyon duygusu” verdiÄŸini, İran’a ve Suudilere bir alternatif olduÄŸunu ve “bölgede İran etkisini sınırlandırdığını” söyledi.

BÖLGE İRAN’DAN KAYGILI

— 25 Åžubat 2010 tarihli bir baÅŸka tutanak ise 18 Åžubat tarihinde William Burns’le Feridun SinirlioÄŸlu arasında yine Ankara’da yapılan bir görüşmenin içeriÄŸiyle ilgili. Toplantıda İran’dan Ermenistan protokollerine, PKK’dan Kıbrıs görüşmelerine ve füze savunma sistemine kadar birçok konuda deÄŸerlendirmeler var.

İran: SinirlioÄŸlu Ankara’nın resmi tavrını yinelerken askeri operasyonun Türkiye’ye zarar vereceÄŸini, yaptırımların ise İran halkının kenetlenmesine yol açarak muhalefete zarar vereceÄŸini söyledi. SinirlioÄŸlu bölge ülkelerinin İran’ı bir tehdit olarak gördüğünü belirterek, “Åžam’da bile alarm zilleri çalıyor” dedi.

Ermenistan: SinirlioÄŸlu protokollerin onay süreciyle Minsk süreci arasında eÅŸzamanlılık istedi. Kongre’nin “soykırım” tasarısını kabulünün onay sürecindeki hesapları çıkmaza sokacağını söyleyen SinirlioÄŸlu, “Aliyev’in kabul edeceÄŸi bir ÅŸey olursa biz de ilerleyebiliriz” dedi. SinirlioÄŸlu, gaz anlaÅŸmasıyla ilgili olarak da “Bize güvenmiyor” dedi.

Irak: Ankara BaÅŸbakan Maliki’den memnuniyetsizliÄŸini dile getirerek, “kontrolden çıkma”ya eÄŸilimli olduÄŸu korkusunu ifade etti. İran’ın bölgede kontrol saÄŸlama çabalarını eleÅŸtiren SinirlioÄŸlu Suudi Arabistan’ın da bölgedeki partilere para verdiÄŸini söyledi.

7 Mart seçimlerinden sonra Irak’ın gaz alanlarının Türkiye’yle baÄŸlanması için giriÅŸim baÅŸlatacaklarını anlatan SinirlioÄŸlu İran’ın boru hattına muhalif olduÄŸunu savundu. İkinci bir botu hattı fikrini ortaya atan SinirlioÄŸlu bunun barışa da katkı yapacağını belirtti.

Odierno’nun ziyaretini öven SinirlioÄŸlu terörist PKK’ya karşı Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’yle belirledikleri hareket planının daha fazla iÅŸbirliÄŸi getireceÄŸini umduklarını vurguladı.

İsrail: Burns’un gerginliÄŸe temas etmesi üzerine SinirlioÄŸlu sorunun “iki taraflı deÄŸil genel” olduÄŸunu söyledi ve bölgenin rahatsızlığını barış sürecindeki tıkanmaya baÄŸladı.

Askeri iÅŸbirliÄŸi, ticaret gibi alanlarda iliÅŸkilerin sürdüğünü turizmde ciddi gerirleme yaÅŸandığını belirtti. Burns Türkiye’nin aracılığıyla yapılabilecek yakınlaÅŸma görüşmelerinin barış sürecine önemli katkı yapacağını söyledi.

TÜRKİYE SARKOZY’DEN MEMNUN DEĞİL

Suriye: SinirlioÄŸlu Türkiye’nin diplomatik çabalarının Suriye’yi İran’ın yörüngesinden çıkarmaya baÅŸladığını söyledi. “Çıkarları ayrılıyor” dedi. İsrail’in Türkiye’yi görüşmelerde arabulucu kabul etmesi durumunda, SinirlioÄŸlu, İran’ın daha da yalnızlaÅŸacağını belirtti.

AB, Kıbrıs, Yunanistan: SinirlioÄŸlu, Sarkozy’nin Türkiye’nin üyeliÄŸine muhalefetinin Hıristiyan Avrupa’yla Müslüman dünyası arasındaki kültürel ayrımı derinleÅŸtirdiÄŸini söyledi.

SinirlioÄŸlu Papandreu’nun ErdoÄŸan’a yazdığı mektubun üzerine Türkiye ile Yunanistan arasında yeni görüşmelerin baÅŸlayacağını söyledi.

Görüşmede ayrıca Afganistan, Pakistan, Hindistan, Bosna konuları konuşuldu.

İkili Avrupa iliÅŸkileri ve NATO: Türkiye’nin Sarkozy’den memnuniyetsizliÄŸini yineleyen SinirlioÄŸlu Belçika ve Danimarka’nın PKK’ya yakın örgütleri baskı altına almaktaki gönülsüzlüğünden ÅŸikayet etti. Türkiye’den bir ismin NATO Genel Sekreter Yardımcısı olması yönünde ABD BaÅŸkanı’nın sözünü hatırlatan SinirlioÄŸlu, onun yerine çok hak etmeyen bir Alman’ın seçildiÄŸini söyledi ve “Rasmussen’le Merkel arasında bir anlaÅŸmadan şüpheleniyoruz” dedi. SinirlioÄŸlu,” Size güvendik de Rasmussen’in seçilmesine izin verdik” dedi.

Savunma kalkanı: SinirlioÄŸlu projeyle ilgili Rusya’nın tepkisini sordu, Burns Rusların çok daha rahat olduÄŸunu ve önce ikili sonra Rusya-NATO arasında görüşmeler yapmayı beklediklerini söyledi. SinirlioÄŸlu ErdoÄŸan’ın Gates’le yaptığı görüşmede dile getirdiÄŸi İran tehdidinin öne çıkarılmaması talebini yineledi.

— 16 Eylül 2009 tarihli bir baÅŸka belgede de ABD DışiÅŸleri Bakan Yardımcısı Gordon’un Fransa temasları yer alıyor.

Gordon, Paris’te Fransa CumhurbaÅŸkanlığı’nın Dış Politika Danışmanı Jean-David Levitte ile de biraraya geldi. Belgeye göre, yapılan görüşmenin ana gündemmaddelerinden birisini Türkiye’nin AB üyeliÄŸi oluÅŸturdu.

Levitte görüşmede, Fransa’nın Türkiye ile AB arasında bir “imtiyazlı ortaklık” kurulması yönündeki tutumunu deÄŸiÅŸtirmediÄŸini söyledi. Levitte, Türk halkının bir günAvrupa’nın parçası olmak yerine Avrupa ile DoÄŸu arasında köprü olma görevine geri dönmek isteyeceÄŸini umduklarını ifade etti.

TÜRKİYE’NİN AB KISIR DÖNGÜSÜ

Gordon da Türkiye’nin bir kısır döngü yaÅŸadığını, bir yandan reformları gerçekleÅŸtirmek isterken diÄŸer yandan halkın AB’ye olan inancının azaldığını belirtti.

Belgede, “Levitte, Türkiye’nin üyeliÄŸi konusundaki yaÅŸanabilecek en kötü senaryonun Türkiye’nin müzakere baÅŸlıklarını tamamlaması ama düzenlenecek referandumda Fransız halkının Türkiye’yi reddetmesi olacağını ifade etti” denildi. Levitte ayrıca bütün sorunlara raÄŸmen Fransa CumhurbaÅŸkanı Nicolas Sarkozy’nin “Türkiye’nin bir dostu” olduÄŸunu ifade ettiÄŸi vurgulandı.

İTALYA’NIN TÜRKİYE’YE ÖFKESİ

— 8 Åžubat 2010 tarihli bir belgede, İtalya DışiÅŸleri Bakanı Franco Frattini’nin ABD DışiÅŸleri Bakan Yardımcısı Gates ile yaptığı görüşmenin tutanağı yer alıyor.

Görüşmede, Frattini’nin Ankara’nın hem Avrupa hem de İran’a yüzünü çevirdiÄŸi “ikili oyundan” dolayı duyduÄŸu öfkeyi dile getirdiÄŸi belirtildi.
— 26 Temmuz 2007 tarihli bir belgede de Ankara’daki ABD BüyükelçiliÄŸi’nin BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan ile ilgili Washington’a geçtiÄŸi bilgi görülüyor.

Bu belgenin ErdoÄŸan’ın ismi verilmeyen bir çalışma arkadaşıyla yapılan görüşme üzerine hazırlandığı belirtiliyor.

OTOKRATİK KURALLARI OLAN CÖMERT LİDER

Belgede, söz konusu kiÅŸinin ErdoÄŸan’ı “demokratik” olarak nitelendirdiÄŸi ancak yaptığı genel tanımlamanın “çevresini katı otokratik kurallara göre yöneten cömert bir lidere” daha çok benzediÄŸi ifade edildi. Belgede ayrıca söz konusu kiÅŸinin ErdoÄŸan’la çok yakın çalıştığı ve bu nedenle de söylediklerine güvenilebileceÄŸi vurgulandı.

ErdoÄŸan’ı mükemmeliyetçi bir iÅŸkolik olarak tanımlayan belgede, BaÅŸbakan’ın yüzde 47 oy aldığı 2007 seçimlerinin ardından partisinin Merkez Karar Yürütme Kurulu’nda yaptığı konuÅŸmada, bu sonucun yetmeyeceÄŸini, İzmir ve Tunceli gibi yerlerden de oy alınması için çalışmalar yapılması gerektiÄŸini söyleyerek herkesi ÅŸaşırttığı ifade edildi.

Ayrıca ErdoÄŸan’ın saÄŸlığıyla ilgili olarak bilgi veren kiÅŸinin “mükemmel” tanımlamasını yaptığı da belirtildi.


Bir cevap yazın

Connect with: