Wikileaks bombayı patlattı!
New York Times Gazetesi, Wikileaks internet sitesi tarafından sızdırılan onbinlerce gizli belgede, İran’ın nükleer programını Kuzey Kore’den aldığı yardımla güçlendirdiÄŸinin de yer aldığını yazdı.
New York Times gazetesi Wikileaks internet sitesi tarafından saÄŸlanan 24 Åžubat 2010 tarihli gizli Amerikan istihbarat belgelerine göre, İran’ın Kuzey Kore’den “R-27 isimli Rus tasarımına dayanan” 19 adet geliÅŸmiÅŸ ve nükleer baÅŸlık taşıyabilen füze aldığını yazdı.
Belgelerde bu füzelerin İran’a ilk kez Batı Avrupa baÅŸkentlerini ya da Moskova’yı vurma kapasitesini verdiÄŸini, Amerikalı yetkililerin bu füzelerin İran’ın kıtalararası balistik füze geliÅŸtirmesini hızlandırabileceÄŸini düşündüklerini ortaya koyduÄŸunu yazan gazete, Amerikan istihbarat yetkililerinin, İran’ın bu füzelerden aldıkları teknolojik bilgilerle yeni nesil füze yapmak konusunda tekonolojilerini geliÅŸtirdiÄŸine inandıklarını yazdı.
Gizli belgelerin, Kuzey Kore ve İran’ın arasında, “bilindiÄŸinden çok daha derin askeri ve belki de nükleer iÅŸbirliÄŸi bulunduÄŸunu” ortaya koyduÄŸunu yazan gazete, ABD yönetimi tarafından New York Times’a yapılan rica doÄŸrultusunda sözkonusu istihbarat metnini yayınlamama kararı aldıklarını da vurguladı.
Gazete uzmanlara göre ÅŸu anda İran’ın bilinen balistik füzelerinin menzilinin kabaca en fazla 1,200 mil olduÄŸunu (1931 kilometre) belirterek, buna göre uzmanların İran’ın füzelerinin İsrail dahil tüm Orta DoÄŸu’ya, tüm Türkiye’ye ve DoÄŸu Avrupa’nın bazı kısımlarına kadar uzanabileceÄŸini düşündüklerini yazdı.
Denizaltından atılabilen Rus tasarımı R-27 füzelerinin menzilinin 1500 mile (2414 kilometre) kadar çıkabileceÄŸini belirten New York Times, Kuzey Kore yapımı nükleer baÅŸlık taşıyabilen BM-25 adlı füzelerinin menzilinin ise 2000 mile (3218 km) kadar çıkabilediÄŸini, bunun da bu füzelerin teoride İran’dan atılması durumunda Batı Avrupa ve Moskova’ya kadar etkisini gösterebileceklerini yazdı.
Gazete, Wikileaks belgelerinde İran’ın BM-25 füzelerini Kuzey Kore’den aldığı, bu füzelerde kullanılan geliÅŸmiÅŸ teknolojiyi daha güçlü füze yapımında kullanmak istediÄŸinin belirtildiÄŸini de kaydetti.
New York Times gazetesi, pekçok konudaki Wikileaks gizli belgelerinin detaylarını bugünden itibaren gelecek günlerde tek tek açıklayacağını vurgulamıştı.
İngiliz Guardian gazetesi, Wikileaks’in açıkladığı son gizli belgelerde ”ABD’nin, Türkiye’yi İran konusuna karışmaktan vazgeçirme çabalarının baÅŸarısızlıkla sonuçlandığının ortaya çıktığını” bildirdi.
Dünyadaki birkaç gazeteyle birlikte Guardian gazetesi de, Wikileaks’in açıkladığı ABD Büyükelçiliklerinden gönderilen gizli belgelere yer verdi.
Gazetenin internet sitesinde, 17 Kasım 2009 tarihli belgede, ABD DışiÅŸleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon ile DışiÅŸleri Bakanı Ahmet DavutoÄŸlu arasında yapılan görüşmenin gizli belgesi de yer aldı. 12 Kasım 2009’da 40 dakika süren görüşmeyle ilgili ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’nin ismiyle yer alan belgede, DavutoÄŸlu’nun ”İranlıların Türkiye’ye güveninin tam olduÄŸunu ve Türkiye’nin İran CumhurbaÅŸkanı Mahmud Ahmedinejad’ı İran hükümetindeki diÄŸer kiÅŸilerden daha esnek gördüğünü söylediÄŸi” belirtildi.
Belgede ayrıca şu ifadeler yer aldı:
”DavutoÄŸlu, İran’a yönelik yaptırımların ya da askeri güç kullanımının olumsuz sonuçları olacağını söyledi. Gordon ise İran’ın nükleer silah edinme ihtimalinin sonuçları konusunda ısrarcı oldu. DavutoÄŸlu, bu sonuçları bildiklerini ve pek tabii riskin farkında olduklarını söyledi. Bu nedenle Türkiye, İranlılarla çok fazla çalışıyor.”
Guardian konuya iliÅŸkin gizli belgeye, ”Bu görüşmede Gordon, DavutoÄŸlu’nu, İran’ın nükleer programı konusunda Türkiye’nin arabuluculuÄŸunun yardımcıolmayabileceÄŸi konusunda ikna etmeye çalışıyor, ancak bunda baÅŸarılı olmuyor” yorumuyla yer verdi.
Gazetede yer alan gizli bilgilere göre, İsrail, İran’a yönelik politikasını sertleÅŸtirmesi için ABD’ye baskı yapıyor.
Fransız gazetesinin internet sitesinde yer alan, 18 Kasım 2009 tarihle gizli belge, ABD’nin İran konusunda 2010’u ”kritik bir yıl”olarak gördüğünü ortaya koydu.
Belgelerde, İran’ın nükleer sitelerinin korunmasını güçlendirmeye devam etmesi halinde, ABD’nin müdahalesinin zorlaÅŸacağı yorumuna yer verildi.
Yine belgelerde, ABD’ yönetiminin, yeraltı sığınaklarını (bunker) delmek için gerekli silahları 2010 mayıs ayında İsrail’e teslim ettiÄŸi ortaya çıktı.
Gizli belgeler, İsrail gizli servisi Mossad ÅŸefinin, 2007 yılında, ABD yönetimine, ”İran’da rejimi devirmek için üzerinde tartışılacak seçenekler arasında, öğrenciler, demokratlar, Kürt ve Azeriler gibi etnik grupların desteklenmesini önerdiÄŸi” ifade edildi.
Fransız gazetesi, gizli belgelerin ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in, Fransız mevkidaşı Herve Morin ile bu yıl Åžubat ayında yaptığı görüşmede, ”İran’a saldırırsak, bu ülkenin atom bombası yapmasını sadece bir ile üç yıl arasında deÄŸiÅŸen bir süre için erteletebiliriz” dediÄŸini de duyurdu.
WikiLeaks sitesinde yayımlanan gizli belgelere göre, İtalya DışiÅŸleri Bakanı Franco Frattini’nin Roma’da ABD Savunma Bakanı Robert Gates’le yaptığı görüşmede, Türkiye’nin hem Avrupa, hem de İran’a açılımlar yapmasını ”ikili oynamak” diye niteleyerek, ”bu durumun kendisinde hayal kırıklığı yarattığını” söylemiÅŸ.
İtalyan haber ajansları, Roma’da yapılan ikili görüşmenin ardından ABD’nin Roma BüyükelçiliÄŸi tarafından 8 Åžubat 2010’da Washington’a gönderilen ”gizli” damgalı telgrafta, ”Frattini, Türkiye tarafından hem Avrupa’ya, hem de İran’a doÄŸru açılımlar yapma suretiyle ikili oynanmasının özellikle hayal kırıklığına neden olduÄŸunu ifade etmiÅŸtir” ibaresine yer verildiÄŸini belirtti.
Telgraftaki deÄŸerlendirmeye göre Frattini, nükleer meselesinde İran’la yapılan görüşmelere, ”Suudi Arabistan, Türkiye, Brezilya, Venezüela ve Mısır’ın da dahil edilmesini önerme”sinin yanı sıra, ”OrtadoÄŸu ülkeleri arasında İran konusunda gayri resmi bir toplantı düzenlenmesi” teklifinde de bulundu.
İran’la yapılan müzakere masasına Çin’i de oturtmak gerektiÄŸini belirten Frattini’nin, ”İran’da halkı yaralamaksızın hükümeti ikna edebilecek önlemleri saptama konusunda Çin ve Hindistan’ın kritik önem taşıdığı” düşüncesini de savunmuÅŸ.
Frattini, gizli belgelerin yayımlanması öncesinde Katar’ın baÅŸkenti Doha’ya giderken uçakta yaptığı deÄŸerlendirmede ise, ”WikiLeaks belgeleri, diplomasinin 11 Eylül’ü olacaktır. Güvenlik açısından 11 Eylül dünya düzeninde nasıl bir deÄŸiÅŸikliÄŸe yol açtıysa, WikiLeaks aracılığıyla yayımlanan belgeler de ülkeler arasındaki diplomatik iliÅŸkilerde aynı çapta deÄŸiÅŸikliÄŸe sebep olacaktır” dedi.
Frattini, ”Diplomasi samimiyete, gizliliÄŸe ve güvene dayalıdır. Belgelerin yayımlanması sonrasında kimse kimseye güvenmez hale gelecektir” diye konuÅŸtu.
Wikileaks internet sitesi tarafından sızdırılan belgeleri yayınlayan New York Times gazetesi, belgelere göre ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in İran’a yapılacak askeri bir operasyonun bu ülkenin nükleer programını sadece 1 ya da 3 yıl geciktirebileceÄŸini inandığını ortaya koyduÄŸunu bildirdi.
New York Times, dünyada büyük merakla beklenen internet sitesi WikiLeaks’in sızdırdığı ”gizli devlet” belgelerini yayınlayan ilk kuruluÅŸÂ oldu.
New York Times gazetesi Washington mahreçli haberinde, internet sitesi Wikileaks tarafından sızdırılan son 3 yıla aşkın çeyrek milyon kadar gizli Amerikan diplomatik yazışmasında, yabancı liderlerle ve dünyadaki nükleer ve terörist tehditlerle ilgili değerlendirmelerin bulunduğunu bildirdi.
Gazete ABD Dışişleri Bakanlığının toplam 270 büyükelçilik ve konsolosluklarla günlük yazışmalarına dayanan gizli belgeleri, bugünden itibaren gelecek günlerde tek tek açıklayacağını vurguladı.
Belgelerde Suudi Arabistanlı bazı donörlerin El Kaide gibi terörist grupların ana mali kaynakları oldukları, Çin hükümetinin bilgisayar sabotajlarıyla ABD’yi hedef aldığı kaydediliyor.
Belgelere göre ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in İran’a yapılacak askeri bir operasyonun bu ülkenin nükleer programını sadece 1 ya da 3 yıl geciktirebileceÄŸini inandığını ortaya koyduÄŸunu da bildirdi.
Gizli belgelerde, İran’ın Kuzey Kore’den, Batı Avrupa’yı vurma kapasitesine sahip son derece geliÅŸmiÅŸ füzeler aldığı ve ABD’nin, İran’ın bu füzeleri daha uzun menzilli füzeler üretmede araç olarak kullandığından endiÅŸe ettiÄŸi ve bu geliÅŸmiÅŸ füzelerin son derece kuvvetli olduÄŸu da kaydediliyor.
Dünyadaki ABD büyükelçiliklerinden gönderilen 250 binden fazla mesajda yer alan bilgilerin aktarıldığı belgelere göre, Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın da aralarında bulunduÄŸu bazı Arap liderleri, ABD’den İran’a nükleer programına son vermesi için hava saldırısında bulunmasını istedi. Ayrıca Amerikalı yetkililer, BM ile ilgili casusluk yapmakla görevlendirildi.
Guardian gazetesi, ”bu iki bilginin bile dünyayı sarsmaya yeterli olduÄŸunu” belirterek, gizli belgelerin Washington’ın birçok hassas uluslararası konudaki deÄŸerlendirmelerini de gözler önüne serdiÄŸini kaydetti. Gazetenin internet sitesinde, gizli belgelerde ÅŸu detayların da yer aldığı belirtildi:
-Pakistan’ın nükleer programı konusunda Washington ve Londra’nın duyduÄŸu endiÅŸeler,
-Rus hükümeti ile organize suç arasında iddia edilen bağlantılar,
-İngiltere’ye yönelik Afganistan’daki askeri operasyonlarla ilgili eleÅŸtiriler,
-İngiliz kraliyet ailesinin bir mensubunun uygunsuz davranışları,
Belgelerde ayrıca, İran’ın Kuzey Kore füzelerini kullanma giriÅŸimi, Afgan hükümetindeki yolsuzluklar, ABD’nin Suriye’yi Lübnan’daki Hizbullah’a silah yardımı yapmasını engelleme giriÅŸimleri gibi konularda çeÅŸitli bilgiler bulunduÄŸu kaydedildi.
Gazetede yer alan gizli bilgilere göre, Arap ülkeleri liderleri İran’ı sevmiyor ve tehdit olarak görüyor.
Belgelerde, Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz, 2009 yılında ABD BaÅŸkanı Barack Obama’nın terörle mücadele danışmanı John Brennan’a, ”İranlılara güvenilmez. İran maceracı bir ülke ve hedefi sorun yaratmak. Allah İran’ın günahlarından bizi korusun” ifadesini kullandığı belirtiliyor.
Suudi Arabistan Kralının, İran için ”yılanın başını kesmek gerekir”ifadesini kullandığı da yine belgelerde yer alıyor.
Yine Kralın, Amerikalı General James Jones’la yaptığı 11 Åžubat 2010 tarihli görüşmede, ”eÄŸer İran nükleer silaha sahip olursa, bölgedeki bütün ülkeler de nükleer silaha sahip olur” dediÄŸi belirtildi.
-BAHREYN KRALI-
Bayreyn Kralı Hamad Al-Khalifa’nın, 1 Åžubat 2009 tarihinde, Amerikalı General David Petraeus’a, ”İran’ın nükleer programının durdurulması gerekir” dediÄŸi de yer alan gizli belgelerde, ”Arap ülkelerinin tamamının, İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak endiÅŸe taşıdığı” ifade edildi.
Le Monde gazetesi, söz konusu belgelere dayanarak, Abu Dabi Prensi Muhammed bin Zayed’i bu liderler içinde en kararlısı olarak gösterdi.
Belgelere göre, Amerikalı General Mullen, bin Zayed ile görüşmesine iliÅŸkin olarak 9 Åžubat 2010 tarihinde merkeze telgraf çekti. Telgrafta, Zayed’in, ”İran’ın nükleer sitelerine karşı havadan saldırıların yetersiz olduÄŸu ve karadan da saldırmak gerekir” dediÄŸi belirtildi.
Katar Emiri’nin Amerikalı senatör John Kerry ile yaptığı görüşme de, 14 Åžubat 2010 tarihinde merkeze geçilen telgrafla açığa çıkıyor. Bu görüşmede Katar Emiri’nin, ”İranlıların söyledikleri yüz kelimeden sadece birisine inanın” ifadesini kullandığı bildirildi.
Kahire’de bulunan bir Amerikalı diplomatın Åžubat 2009’da çektiÄŸi telgraflarda da, Mısır Devlet BaÅŸkan Hüsnü Mübarek’in İran’dan son derece nefret ettiÄŸi ve Mübarek’in İranlılar için ”yalancı oldukları ve onlara inanılmaması gerektiÄŸini” söylediÄŸi kaydedildi.
Yine aynı belgelerde, Ürdün Meclis BaÅŸkanı Zeid Rifaiu’nun da, Amerikalılara, ”İran’la diyalogla hiçbir yere varılamaz” dediÄŸi kaydediliyor.
WikiLeaks belgelerinde, Suudi Arabistanlı bazı mali kaynaklar terör örgütlerini besleyen kaynak olarak gösteriliyor.
Birçok liderin gizli bilgilerinin yer aldığı belgelerde, Çin hükümetinin bilgisayar sabotajlarıyla ABD’yi hedef aldığı kaydediliyor.
WikiLeaks’de, nükleer silah sahiplerinin geliÅŸtirdiÄŸi programlar da yer alıyor.